Wir danken dir...




Gök yıldızları ile üzerimize çöküyor bu gece.
Kuşandığı ne varsa: Toz, kütle, çekim, gaz, boşluk buğusu,
göğsümüzün üzerine oturuyorlar.

Actus Tragicus: Hiç gitmiyorsun ki aklımızdan.
Bambaşka bir zamandayız şimdi.
Tıpkı o günün nasıl ki bambaşka bir zaman oluşu gibi.
Şöyle demiştin:
''Gottes Zeit ist die allerbeste Zeit.''
Haklıydın, zira o kadar açıktı ki yüreğin yaratmaya.
Öykünmek nasıl da masumca ve kutsaldı ateşinin yitmez deviniminde.
İşte bu gece bambaşka bir Actus Tragicus gecesi,
bambaşka notalar  çökerken içimize.
Bambaşka sözler resmederken notaları.
Göğsümüzde gökboşluğun getirdikleri.
Dış yaşama karşı,
dizekler, dizeler surlar ördü akyünden, pamuktan, nüvelerinden.
Sisifos kulak kesildi nüvelerin bebek kokusu zerre ağırlığına.
Gücünü düşündü, kalım çelişkisini.
Pes etmemeyi,
onulmazı düşündü.
Uç verdi umut kaslarında.
Sus sonsuzca akan ritmin kollarına bıraktı kendini.

Gök yıldızları ile ışıl ışıl izdüşümleri yağdırdı kara gölgelere.
Kuşandığı ne varsa; asırlar, yıllar, aylar, anlar,
göğsümüzün üzerinde katmer katmer çözüldüler içlerine.

Actus Tragicus: Hep oradaydın.
Kendinden önce de,
esinlendiğin her ne ise
ki mutlak vardı o.
Ama o, o değildi senden sonra.
O bile sen olmuştu,
senden sonra ki hepsi gibi.







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder